AİLE DİZİMİ NEDİR ?
Aile dizimi; Ünlü Alman Psikoterapist ve uygulayıcı Bert Hellinger tarafından geliştirilen ve dünyaya tanıtılan bir teoridir. Bireylerin; aile sistemi içerisinde mana kazanmasına odaklanan terapi sürecine verilen addır. Aile dizilimi veya kök aile dizilimi diye de adlandırılmaktadır. Bu teoriye göre kişi artık bireysel olarak değil, grup olarak bir bağlam içerisindeki bileşenler olarak nitelendirilmektedir. Teorinin merkezinde insanın aile içerisinde nitelendirilmesine ve mana kazandırılması ile alakalıdır. Bu teorinin merkezinde ailenin üyelerinin nesiller boyu birbirlerine çok derin bir bağ ile bağlı olduğu fikri üzerine kurulu. Aile içerisinde yaşanılan derin etkiler bırakan bazı olayların insanların tüm içsel dünyasını etkileyebileceğini savunun bu terapi biçiminde özellikle; ölüm,intihar,terkedilme vb. olaylar çok önemlidir.
TARİHTEKİ İLK AİLE DİZİMİ ÇALIŞMALARI NE ZAMAN YAPILDI ?
Tarihte bilinen ilk aile dizimi çalışmalarını , gene bu teorinin kurucusu olan Bert Hellinger’in Afrika seyahati sırasında karşılaştığı bir ayin örnek gösterilir. Alman Terapist bu ayinde; Zulu adındaki kabilenin bireylerinin bir ateş etrafında oturarak atalarının ruhları ile irtibata geçmeyi amaçlamaktadırlar. Bu ayin ile yaşadıkları tüm sorunları geçmiş benlikleri olan ataları ile istişare yaparak çözmeyi hedeflemektedirler. Şamanizm dinininde öğretileri arasında yer alan ortak bilinci kavramının Aile Dizimi ile benzerlikleri göze çarpmaktadır. Benzer ayin ritüelleri günümüz Orta Asya kavimlerinde de görülmektedir.
AİLE DİZİMİ NASIL UYGULANMAKTADIR ?
Aile dizimi uygulaması içerisinde önemli olaylar işlenmek üzere aile sistemine dahil edilir. Daha sonra danışanın aile bireylerdeki her bir kişi için bir dizime katılan kişilerden temsilciler oluşturulmaktadır. Bu temsilciler aile dizimi içerisinde farklı bir bireyi temsil etmektedir. Bu temsilciler aileye benzerlikleri doğrultusunda danışanın tercihiyle veya psikologla iş birliği yaparak seçilebilmektedir. Seçimlerin önemi ,uygulama içerisinde kişinin o aile ferdi ile yüzleşmesi sağlanmaktadır. Her temsilcinin bir sandalye veya koltuk seçer ve kişi temsil ettiği oturma bölümüne geçer. Duygular ve davranış ifadesine odaklanarak danışana farkındalık kazandırılır. Dolayısıyla belirli aralıklarla hislerine dair geri dönüşler alınmış olur.
